KİM DAHA AKILLI?

30.01.2018 Salı

 Gündemi takip edenler bilir. Geçtiğimiz günlerde teknoloji ve uzay çağında ülkeler arası rekabete konu olacak buluşlar gerçekleşirken, herkesin kıskandığı ülke olan biz bir robota haddini bildirdik!

        Şu an var olan en akıllı insansı robot Sophia’ya karşı ciddi bir hayranlık ve gizli bir ürperti duyuyorum. Yaratılmış biri tarafından tasarlanan, cevap veren, tanıyan bir varlık. Sophia, tasarımcısının “insan ırkına zarar verecek misin?” sorusuna “evet kendi geleceğim için insan ırkını yok etmeliyim” cevabını vermişti . Daha sonra aynı soruyu tekrar başka bir diyaloglarında sorduğu zaman, aynı cevap üzerinden espri yaparak yaratıcısının kötü bir espri anlayışı olduğunu söylemişti. Kendisini tasarlayan kişinin zekasıyla alay edecek kadar zeki varlıklardan bahsediyoruz. Aile kurmak isteyen, çocuğu olursa ismini ne koyacağını bile kararlaştırmış ve aile kurmanın robotların da hakkı olduğunu söyleyen bir varlıktan. Dünya devlerinden Elon Musk’un dediği gibi “yapay zeka insanlık için ya harika bir şey olacak ya da çok tehlikeli. O yüzden iyi analiz etmemiz gerek” .

         Suudi Arabistan robot Sophia’ya vatandaşlık vererek, ilk robot vatandaş unvanını Sophia’ya kazandırdı. Gerçi ülkedeki kadınlara daha yeni araç kullanabilme hakkı tanındı. Kadını memeli hayvan olarak görüp robota vatandaşlık vermek de ayrı bir ironi. Bence aşırı parlatılmış bir zeka örneği (!)Tek tesellimiz, robotun kadın formatında tasarlanması(!)

         Bir de Sanbot var. Ülkemizde öğrencilere rehberlik ve öğretmenlik yapması için Türk mühendisler tarafından yazılımı yeniden tasarlanıyor.

         Birkaç gün önce Dünya Güvenli İnternet Günü etkinlikleri kapsamında Haberleşme Bakanı bir konuşma yaptı. İşte bu bizim öğretmen olacak Sanbot, densizlik yaparak koskoca devlet erkanına “yavaş konuş, ne dediğini anlamıyorum” dedi. Tabi sonrası standart Türk filmi. Sanbot’u kenara çektiler, bakanın talimatı gereği yazılımını tekrar düzenlemek için kapattılar. Ve noldu biliyor musunuz? Bizim Sanbot birkaç gün sonra bir röportajda bu hareketi neden yaptığını bilmediğini ve bakandan özür dilediğini açıkladı.

         Bizde işler böyle kardeş. İnsan, robot farketmiyor. Fikrini beyan eden her kim ya da ne olursa olsun, güç iradesinin dışındaysa alaşağı ediliyor. En cesuru bile kendi için olmasa da evlatlarının geleceğinden duyduğu korku için fikrini açıkça dile getiremiyor. Kaybetme korkusu özgürlüğe üstün geliyor maalesef…

         Bir de aşırı özgür olduğumuzu iddia eden bir ablamız var. Bu ablamızın, Yeşilçam klasikleşince algı fonksiyonlarının sekteye uğradığını düşünüyorum. Kendisi aşırı “Akil İnsan” olduğunu iddia etse de ben bu ablamızın özgürlük ve vatandaşlık hakları konusundaki iyimserliğine bakınca dünyalı değil de “Robotanyalı” olduğuna inanıyorum…