Page 30 - HAZİRAN DERGİ
P. 30
Bundan tam yüz bir yıl önce, şanlı
bir tarih yazdı ecdat. Ne teknoloji kırıntısı,
ne yaşam belirtisi… “Küllerinden doğmak!”
deyimini izah ediniz deseler, bundan daha
muazzam bir örnekle anlatılamazdı herhalde.
Durumun vehametini ve kahramanlığın
yüceliğini gösterebilmek için birkaç örnek
vermek yerinde olur sanırım.
Öyle bir savaş düşünün ki, metrekareye
6000 adet mermi düşsün. İngiltere ordusunun
tek bir bataryasından fırlatılan 4000 mermiye
karşılık, Türk Ordusu’ndan gelen 1900 mermi...
Onbaşı Seyit Ali’nin 215 kg. ağırlığındaki top
mermilerini sırtlanışı… İki merminin havada
çarpışma ihtimali 10 milyonda bir iken, yere
düşen düzinelerce örneği…
Bunlar sadece sayısal veriler. Peki ya
dillere düşen kahramanlıklar?
Daha on ikisinde kendi cenaze namazını
kılarak, birazdan gireceği muharebede öleceğini
bilen ama korkmadan çarpışan kınalı kuzular.
Onlara, kundaktan bebeğini çıkarıp mermi
taşıyan cefakar, cesur kadınlar.
Ve gök mavisi gözleriyle ordusuna
ölmeyi emreden bir yiğit…
Çanakkale sadece bir savaş değildi.