Merhaba ;

İçinde bulunduğumuz haftada iki önemli konuyu kutluyoruz.Birincisi; içinde bulunduğumuz hafta,

Atatürk’ü Anma,Gençlik ve Spor Bayramı.Milli Bayramlarımızdan biri.

Gençlik ve Spor Bayramı ilk kez,24 Mayıs 1935 tarihinde “ Atatürk Günü” adı ile kutlanmıştır.Beşiktaş Spor Kulübümüzün girişimleri ile Fenerbahçe Stadı’nda kutlanan bu ilk 19 Mayıs,Galatasaray ve Fenerbahçe’li yüzlerce sporcunun katılımı ile bir spor günü haline gelmiştir.Bu organizasyondan kısa bir süre sonra gerçekleştirilen bir spor kongresinde söz alan Beşiktaş Spor Kulübü Kurucu Üyesi Ahmet Fetgeri Aşeni,kutlanan bu Atatürk Günü’nün tüm gençliğe mal edilmesi için “ 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı “adı altında her yıl yapılmasını teklif etmiş,bu teklifte parlemonto’da Atatürk’ün de talebi ile onaylanarak yasalaşmış ve milli bayram statüsüne kavuşmuştur.Bu onaydan sonra 19 Mayıs Atatürk’ü Anma,Gençlik ve Spor Bayramı,her yıl spor etkinlikleri ve törenlerle kutlanırdı.Şimdi bu etkinliklerin büyük bir kısmı kaldırıldı.

Gençliğimizde (lise yıllarında)  Mayıs ayına 1 ay öncesinden 19 Mayıs’ta Susurluk Şehir Stadyumu’nda sergileyeceğimiz gösterileri çalışmaya başlardık.Hava da bir de sıcak oldu mu,çalışmalarda kan ter içerisinde kalır,19 Mayıs’ın,genç olmanın,idealist olmanın,Atatürk’çü olmanın değerini tekrar anlar,Ata’mızı  yad ederdik.Gençlik olarak birbirimiz ile kenetlenir,birlik ve beraberlik ruhumuzu geliştirir,dayanışma ve yardımlaşma yönlerimizi ön plana çıkarır,takım olma ruhuna sahip olurduk.Bu dönemlerdeki arkadaşlıklarımız,halen bu yaşlarda da devam etmektedir.(Minimum 30 yıldır) Fakat bu spor etkinliklerinin kaldırılması,gençlerimizin bazı imkanlara sahip olmamaları,içine kapanık,asosyal,teknolojinin esiri olmuş,insan ilişkilerinde zayıf,sosyal yönlerden zayıf,okumayan ve takım olamayan bir gençlik yetişmektedir.Bu durum da ileride bizleri karanlık günlerin beklediğinin işaretlerini vermektedir.

Gerçi Ata’mızı hiç unutmadık,çocuklarımıza da unutturmayacağız.Ama şunu görüyor ve gözlemliyorum,gençlerimize yeteri kadar Atamız anlatılmıyor,tanıtılmıyor.Şunu hiçbir zaman aklımızdan çıkarmayalım.Şu an ulus devlet olarak dünya haritasında bir yerimiz var ise,ulus devlet olarak Türkiye Cumhuriyeti devleti var ise bunu ulu önderimiz,cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk ve onun silah arkadaşlarına borçluyuz.

Gençlerimizdeki bu heyecansızlığı,geçmişi bilmemezlik,beni ve benim gibi düşünenleri üzmektedir.İçeriden ve dışarıdan ülkemizi yok etmek isteyen mihrakların oyununa gelmeyeceğiz.Hiç bir zaman başarılı olamayacaklar.

Bir de bu hafta Sosyal Güvenlik Haftası !

Bir insanın dünyanın geldikten sonra,doğuştan gelen yaşama hakkının yanında,mensubu bulunduğu devletin ve toplumun kendisine sağlaması gereken hak.Sosyal Güvenlik.

İnsanoğlunun,bir birey olarak yaşayabilmesi için,içinde bulunduğu toplumun kendisine sunması gereken yaşamsal haklardan birisi.

Peki bizim toplumumuzda Sosyal Güvenlik Sistemi ne durumda,ne şekilde işliyor ?

Ülkemizdeki insan ömrü  ile AB karşılaştırdığımızda AB’nin yaşam ortalaması  80.6 yaş,ülkemizde 78 yaş olarak gözükmekte.Avrupa’nın doğusundaki ülkeler,ülkemizin altında,ortasında ve batısındaki ülkelerde ise ülkemizin üstünde seyretmektedir.

Ülkemizde işsizlik oranı %13.2,üniversiteyi bitirmiş gençler arasında işsizlik oranı %20’ler seviyesinde.Gençlerimiz,iş,aş ve gelir bulamıyorlar.

Ülkemizde mutluluk seviyeleri,İstatistik Kurumu verileri ile incelendiğinde;

2003 yılında toplumun mutluluk seviyesi %59.6 oranından 2015 yılında %56.5’e gerilemiş,

mutsuzluk oranı ise %7.3’den %%11.4’e çıkmış.

Ülkemizde 2006 yılında aylık ortalama ücret 1,103.00.-TL,yıllık ortalama brüt kazanç 14,252.00.-TL

2014 yılında bu rakamlar sorası ile 2,207.00.-TL ve 27,830.00.-TL olarak gerçekleşmiş.Aylık ortalama kazanç 2006’dan 2014’e % 101,brüt ortalama yıllık kazanç % 95.27 olarak artış göstermiş.Fakat 2006 yılından 2014 yılına enflasyon artışı % 152.85 olarak artış göstermiş.Bu durumda 2006’dan 2014’e aylık ücretler ortalama %42.85,yıllık brüt kazanç ortalama %57.58 oranında gerileme göstermiş.

Bu rakamlardan anlaşıldığı üzerine toplumumuz her geçen yıl daha az kazanıyor,kayıt dışına daha çok çıkıyor,işsizlik rakamları daha da artıyor.Bu durum da toplumun Sosyal Güvenlik kapsamı dışına çıkan nüfus sayısında artış göründüğünü ortaya koymaktadır.

İçinde bulunduğumuz,mensubu olduğumuz devletin,vatandaşları için daha üretken alanlar yaratmalı,kaynaklarını üretime ve istihdama aktarmalı,bireylerinin mutluluk ve gelir seviyelerini arttırmalı,Sosyal Güvenlik Sisteminin kapsamını genişletmeli,mevzuatlarını buna göre düzenlemeli,gelişmiş ülkelerin modellerini inceleyip kendi toplumsal yapısına göre düzenlemelidir.    

Ayrıca üç büyüklerin abisi Beşiktaş Jimnastik Spor Kulübü Futbol takımını,bu takıma gönül vermiş spor camiasının,taraftarlarının 2015-2016 Hasan Doğan Sezonu şampiyonluğunu kutluyor,Beşiktaş Futbol takımımıza UEFA Şampiyonlar Ligi’nde başarılar diliyor,ülkemize bol bol puanlar kazandırmasını temenni ediyorum.      

Mutlu,huzurlu ve bol kazançlı,sosyal güvenlik alanı ve kapsamı daha geniş,daha kaliteli yaşam standardına sahip Susurluk ve Türkiye dileğiyle…..