DÜNYADA VE TÜRKİYE’DE ARABULUCULUK SİSTEMİ

15.08.2017 Salı

Merhaba;

İşlerimizin yoğunluğu,Genel Merkezimize 2015 yılının hesabını verdikten sonra,hem Uluslar arası Arabuluculuk Sempozyumuna katılmak,hem de işten uzaklaşarak kafa dinlemek adına 29-30 Nisan 2016 tarihlerinde İstanbul’a Uluslar arası Arabuluculuk Sempozyumuna gittim.Bu Sempozyumun düzenleyicileri T.C.Adalet Bakanlığı,Yargıtay Başkanlığı,Türkiye Barolar Birliği ve TOBB olarak belirtildi.Bu toplantıda Adalet Bakan Yardımcısı,Yargıtay Başkanı Sayın İsmail Rüştü Cirit,Türkiye Barolar Birliği Başkanı Prof.Dr.Sayın Metin Feyzioğlu,TOBB Başkanı Sayın M.Rıfat Hisarcıklıoğlu,Yargıtay Hukuk Genel Kurul Başkanı Sayın Seyit Çandar,Prof.Dr.Sayın Çağlar Özel(Hacettepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi),Prof.Dr.Sayın Çiğdem Kırca (TOBB-ETÜ Hukuk Fakültesi Dekanı),Bakanlık Müsteşarları ve yurtdışından gelmiş 12 adet uzman,daire başkanı ve hukuçuları ile birebir görüşme imkanı buldum,deneyimlerinden yararlandım.Bu arada iki haftadır yazılarıma ara vermek zorunda kaldım.Bunun için özür dilerim.Sizlere bu sempozyumda edindiğim birtakım bilgileri özet olarak aktaracağım.

Yılın bu döneminde işlerimiz genellikle sakin olurdu ama akredite oda olduktan sonra dökümantasyon işlerimizin ve etkinliklerimizin fazla olması sebebi ile yoğun günler geçiriyoruz.İşten ve yoğunluktan yana sıkıntımız yok.Tam aksine daha da memnun oluyoruz.Toplumun bizi takip etmesi,bize olan ilgisinin artmakta olduğunu görüyorum.Etkinliklerimizin de yerel basında sık yeralmasının faydasını görüyoruz.

Arabuluculuk kavramı bizler için,özellikle şu anı yaşayan yeni nesil için çok yeni ve tanınmayan bir kavram.50 yaş ve üstü büyüklerimiz,arabuluculuk kavramını çok iyi bilirler.Toplumda ihtilafa düşmüş taraf veya taraflar,o toplumun erenleri,tecrübeli olan yaşlı ve elit kişilere giderler,danışırlar ve sorunlarını çözüme kavuştururlar.Aslında kültürümüzde yeralan,dünyada pek bulunmayan,ama sahip olupta yitirdiğimiz,değerini bilemediğimiz bir olgu.Dünya ve Avrupa bunu uygulamaya başlayınca sahip olduğumuz,ama değerini bilemediğimiz olguyu uygulamaya karar verdik.

Arabulucu;bağımsız ve tarafsız hareket eden,alanında eğitim almış bir hukukçudur.Uyuşmazlık konularında dostane çözüm bulmak adına taraflara yardımcı olmak,sürece etkin olarak çalıştırmak üzere çalışır,taraflara dayatmada bulunmaz.Taraflar,arabulucunun yardımı ve desteği ile çözümü kendileri sağlarlar.

Arabuluculuk,mahkemelerden daha kısa sürer ve maliyet olarak çok ekonomiktir.Arabuluculuk kararı kesindir ve temyiz edilemez.Mahkeme kararı gibi işlem görür.Arabulucunuzu taraflar olarak kendiniz seçebilirsiniz.Bu süreçte taraflar olarak arabulucunun gözetiminde bütün sorunlarınızı rahatlıkla konuşabilir,çözüme kavuşturabilir.Mahremiyet ve gizlilik esastır.Arabuluculuk iki esasta işler.Birincisinde taraflar,mahkemeye gitmeden direkt olarak arabulucuya gidebilirler.İkincisinde ise taraflar mahkeme aşamasında iken hakim veya yargıçın tavsiyesi veya zorlaması ile arabulucuya gidebilirler.Taraflar,arabulucu aşamasında iken uzlaşamazlarsa mahkemeye gidebilirler.Fakat bu durumda anlaşamayan taraf,mahkeme de davayı kazansa dahi bütün masrafları ve giderleri öder.

 Arabuluculuk müessesesi;mahkemelerin iş yükünü azaltıyor.Türkiye’de iş davalarının karar verme süreci ortalama 450 gün,medeni kanun davalarında ortalama 260 gün,diğer davalarda ortalama 260 ile 300 gün arasında değişmektedir.Ayrıca bu kararlar temyiz edildiği zaman 250 ile 350 gün arasında Yargıtay süreçleri devam etmektedir.Bu da ülkemizde bir davanın sonuçlanması ortalam 2 ile 4 yıl arasında değişmektedir.

Bu sürecin uzaması,tarafları mağdur etmekte,mahkeme maliyetlerini arttırmakta ve adalete güven duygusunu azaltmaktadır.Arabuluculuk müessesei,davaları 1 günde çözebilmekte,bazen bir hafta içinde karara bağlayabilmektedir.Mahkemede görülen davaların bir kazananı ve bir kaybedeni oluyor.Taraflardan birisi mutsuz oluyor.Arabuluculuk sisteminde tarafların ikisi de uzlaşarak mutlu ayrılıyor.Çokuluslu şirketler,arabuluculuk sistemini oturtmuş ülkelerde yatırım yapmayı tercih ediyorlar.Adalete ulaşmada kolaylık sağlanıyor.Adalete erişmek için harcanan kaynaklar,yatırıma dönüşebiliyor.Toplumda uyum ve ferahlama yaşanıyor.Uzlaşma kültürü ve bireylerin birbirini dinlemesi ve anlaması kolaylaşıyor.

Arabulucular,branşlara göre çalışabiliyor.Bağlı bulıundukları ülkenin siciline kayıt olup,yoğun bir eğitimden geçtikten sonra bu hakka sahip olabiliyorlar.Ülkemizde bu kayıtları Adalet Bakanlığı tutıup,eğitimleri Adalet Bakanlığı vermektedir.Ayrıca Bakanlık bünyesinde Arabuluculuk Daire Başkanlığı kurulmuştur.Bakanlığımız bu alanda bir yönetmelik yayımlamış ve şu an Türkiye’de sicile kayıtlı 3000 civarında arabulucu bulunmaktadır.Bu arabulucular,ülkemizde hukuk bürolarında,illerde oluşturulan teşkilatlarda çalışmaktadır.

Sempozyumda dünyada bu sistemi iyi bir şekilde işleten ülkelerin (AB,ABD,Singapur.İngiltere,Avusturya,Fransa,İtalya,Güney Afrika Cumhuriyeti,Çin,Belçika uzmanları ve yetkilileri)  temsilcilerin yaptıkları uygulamaları,karşılaştıkları sorunları ve yapılması gerekenleri dinledik.Bakanlığımız bu alanda iyi çalışmalar yapmış ve bu çalışmalarını sürdürmekte.Arabuluculuk müessesesi,Mahkeme Kanunlarının içersinde düzenlenmiş.Fakat Bakanlığımız bu düzenlemeyi yargıya destek olmak adına bağımsız kanun olarak düzenlemeyi planlamış ve toplumun bütün kesimlerinin görüşlerini almış.Bağlı bulunduğumuz TOBB’de bu alanda katkı sağlamış.TOBB’un görüşünün oluşturulması adına bizde Susurluk Ticaret Odası olarak katkı sağladık.Yani yeni çıkacak kanunda Susurluk Ticaret Odası olarak bizimde katkımız olacak.TOBB,kendisine bağlı odalarda bu sistemi oluşturarak özellikle iş davalarının çözümlenmesine katkı sağlamayı düşünüyor.İstanbul,Ankara,İzmir gibi büyük illerimizdeki odalarda bu bürolar oluşturulmaya başlandı.Yakında odamıza da gelmesi beklenmektedir.

Türkiye’deki Arabulucularımızın,ihtilaflarda uzlaşmaya vardırabilme ve karara bağlama oranları,ülkemize gelen uzmanların da dile getirdiği oranlarla karşılaştırıldığında,dünya ortalamasına göre % 100 daha başarılı gözükmektedir.Yargımızın yükünü % 50 oranında azalttığı görülmektedir.

Bütün bu gelişmelerin ışığında yaşadığımız en büyük problemlerin başında Türkiye Barolar Birliği,bu sistemin sadece hukukçuların işletmesini talep etmekte,Bakanlık ise alanında sektörlerde çalışmış ve deneyim,birikim sahibi kişilerin değerlendirilmesi hususunda ısrar etmektedir.Yurtdışından gelen temsilcilerin ise dile getirdiği,sistemin hukukçularla sınırlı kalmasının zararlı sonuçlara yol açtığı,hukukçuların kazançlarından feragat etmemeleri olarak dile getirmişlerdir.Çünkü,hukukçular,mahkeme süreçlerinden daha çok gelir elde etmektedirler.Katılımcıların dile getirdiği bir sakıncalı konununda,bu Arabuluculuk Sisteminin Adalet Bakanlığı bünyesinde değil,Yüksek Yargı’nın bünyesinde oluşturulması gerektiğini dile getirmeleri olmuştur.Çünkü,Bakanlık bünyesinde bulunan alternatif bir bir yargı sisteminin,baskı altında kalabileceği endişesi ortaya çıkmıştır.

Bütün bu olumlu ve olumsuz şartların altında Arabuluculuk Sisteminin,ülkemize yerleştirilmesi ülkemiz adına Adalet’e erişim ve güven adına büyük kazanç olacağı kanaatindeyim.Bazı durumlar yaşanarak düzenleneceği ve doğrunun bulunacağını ümit ediyorum.Bu sistem taşrayada yaygınlaştırıldığında ülkemiz hukuk sisteminin çok az masraflarla,çok ileriye gideceğini,ülkemizde uzlaşma ve mutluluk sisteminin yaygınlaşacağını ümit ediyor ve bekliyorum.

 Bu bilgilerin ışığında başta Sosyal Güvenlik ve İş Davalarının çok kısa sürede sonuçlanacağı,1 Mayıs’ta kutladığımız İşçi ve Emekçilerimizin İşçi Bayramını kutluyor,ihtilafsız ve uzlaşmış,birbirini dinleyen ve anlayan,saygı gösteren bireyler olmayı temenni ediyorum.

Mutlu,huzurlu ve bol kazançlı,daha kaliteli yaşam standardına sahip Susurluk dileğiyle…..