Evet Susurluk,…Susurluk olarak bir şehidimiz var.

 

    27 Ocak 2016 Çarşamba günü Diyarbakır İli Sur İlçesinde 3 askerimiz,2 polisimizi teröristlerle girilen çatışma sonrası şehit verdik.Bu şehitlerimizden birisi de Hemşehrimiz  Zekeriya Bilgen.

 

    Dayanamadım,bu yazıyı yazdım,içimden geldi,içim kan ağlıyor,Susurluk ağlıyor.Normal bir insanın duygularını dile getirmek için yazıyorum.

 

    Dayanamadım bu yazıyı yazdım,daha önce hiç görmediğim,tanışma fırsatımın dahi olmadığı Zekeriya Bilgen kardeşime yazıyorum.

 

    Komiser Yardımcısı Zekeriya Bilgen’i bugün Cuma namazına müteakiben,Susurluk halkı ve devlet erkanı ile birlikte kol kola edebiyete defnettik.Acımız çok büyük.Şehidim,mekanın cennet olsun.Allah eşine,çocuklarına,anne-babasına,akrabalarına sabır ve metanet versin.Susurluk’umuzun,Balıkesir’imizin ve milletimizin başı sağolsun.

 

    Şehidimizin haberi alınır alınmaz ilçemizin bütün vatandaşları; evlerini ve işyerlerini Türk Bayrakları ile donatarak hassasiyetini ortaya koyarak sonuna kadar şehidine sahip çıktı.Onbinlerce Susurluklu vatandaşımız,şehidine karşı son görevini yerine getirdi.

 

    Susurluk,şehidini hiçbir zaman unutmayacaktır.Ona ve ailesine sahip çıkacaktır.

 

     Yurdumuzda senelerce süren bir terör belası mevcut.Aynı zamanda bu terörden nemalanan ve geçinen çok insan bulunmakta.Bu terör belasını yurtiçinden ve yurtdışından destekleyen şer odakları da bulunmaktadır.

 

     Bizler.bu terör belasından birbirimize sıkı sıkı sarılarak,birbirimizi ötekileştirmeden,Türk-Kürt-Çerkez,Laz,Alevi-Kürt demeden,el ele,sırt sırta vererek,bir ve beraber olarak kurtulabiliriz.Birlik olarak bu terör bataklığını kurutabiliriz.Çünkü;kurtuluş savaşı zamanında bütün bu kültürlerdeki insanlarımızın dedeleri,atalarımız,el ele,göğüs göğüse cephede bu bayrak,bu vatan için savaşmışlar ve dünyaya karşı durarak bu vatana canları pahasına sahip çıkmışlardır.

 

     Peki ne oldu da dört mevsimin bir arada yaşandığı,her karışında ayrı bir cennetin yaşandığı,her adımında şehitlerimizin kanlarının bulunduğu bu güzel anayurdumuzda neyi paylaşamıyoruz.Aramıza ayrılık tohumları ekmeye çalışanlara prim ve fırsat veriyoruz.

 

     Arkadaşlar,ey halkım,vatandaşlarımız,analarımız,babalarımız,bacılarımız…………….

 

     Gelin bir olalım,beraber olalım,oturup konuşalım,birbirimizi dinleyelim,hoş görülü ve anlayışlı olalım,birbirimizi anlamaya çalışalım.Tahammülsüzlüğümüze son verelim.

 

     Yurdumdaki gencecik çocuklarımız,gençlerimiz ölmesin,çocuklar babasız kalmasın.Bu durum kimseye barış ve refah sağlamaz.Güçlü olmamızı istemeyen,cennet vatanımızda gözü olan,bu durumumuza bıyık altından gülen dış mihraklara ve onların yardakçılarına fırsat ve prim vermeyelim.Biz birbirimizi daha çok sevdikçe ve sahip çıktıkça,bu şer odakları emellerine ulaşamayacaklardır.

 

     Bir çağrı da bizleri temsil etmesi için meclise gönderdiğimiz siyasilere yapalım.

 

     Sayın vekillerimiz….

 

     Bizler;sizleri aramızdaki barışı tesis edin,refahımızı arttırın,birlik ve beraberliğimizi sağlayın,fakir fukaranın sahibi olun,çocuklarımıza iyi bir gelecek hazırlayın,insanlarımıza yaşanır bir memleket sağlayınız diye meclise gönderdik.Ama halk olarak görüyoruz ki,sizler bizim kutsal olarak kabul ettiğimiz mecliste  her gün birbirinizle atışıyorsunuz.Sizlere yüklediğimiz sorumluluklarınızı yerine getirmiyorsunuz.Öncelikle birbirinizi ve kendinizi seviniz,saygılı olunuz,çünkü sizlere bizlerin tarafından verilen koltuklar,gerektiğinde bizler tarafından geri alınabilecektir.

 

      Sizlerin kendi aranızdaki gerginlikler, topluma da olumsuz olarak yansımakta,bu durum şer odaklarının ekmeğine yağ sürmektedir.

 

      Sizlerden talebimiz;barışı tesis edin,kardeşliğimizi ve birliğimiz sağlayınız,hoşgörülü ve anlayışlı olunuz.

 

      Artık yeter;

 

      Çocuklarımız,gençlerimiz ölmesin,analar bacılar ağlamasın,çocuklar anasız-babasız kalmasın.Bizler bu vatan toprağı üstünde barış içerisinde,refah içerisinde yaşamak istiyoruz.

 

      Ama şunu hiçbir zaman unutmayınız,bu cennet vatan hepimize yeter,yeter ki biz kim olduğumuzu bilelim.

 

      Sayın şehidim,sen rahat uyu.Mekanın cennet olsun.Sen bizler için canını verdin.Seni ve tüm şehitlerimizi hiçbir zaman unutmayacağız,unutturmayacağız.Şanlı al bayrağımız,yazın sizlere gölge,kışın sıcacık ev olacaktır.Bu toprak sizlerin bizlere emaneti olacaktır.

 

     Sayın şehidim sen rahat uyu.Sizlerin sayesinde bu bayrak ilelebet dalgalanacak,binlerce yeni filizler doğuracaktır.Bu vatan bölünmeyecek,Türkiye Cumhuriyeti sonsuza kadar ilelebet yaşayacaktır.

 

    Sayın şehidim sen rahat uyu.Şunu kesin olarak bil ki,bizleri bölmek isteyen,aramızdaki barışı yok edip nifak tohumu ekenlere fırsat vermeyeceğiz,bu güzel ve cennet vatanımızı böldürmeyeceğiz.

 

    Sayın şehidim sen rahat uyu.Onlar bizleri bir öldürseler,bizler bin tane olarak geriye döneceğiz.Bizler hiç bitmeyeceğiz ama onlar mecbur bitecekler.Çünkü bizler daima inançlıyız,bizler daima kararlıyız.

 

    Sayın şehidim sen rahat uyu.Çünkü yurt ve vatan sevgisi,ona hizmetle ölçülür.Sen bu hizmetini layıkıyla yerine getirerek şahadet şerbetini içtin.

 

    Sayın şehidim sen rahat uyu,merak etme rahat uyu.Çünkü bu memleket tarihte Türk’tü,bundan sonra da ebediyen ve ilelebet Türk olarak kalacaktır.Tek servetimiz ve varlığımız;üzerinde yaşadığımız vatanımız Türkiye Cumhuriyeti ve Türklüğümüzdür.

 

    Ne Mutlu Türk’üm Diyene !